Bad Boys For Life'ta başkahramanlarımız Marcus ve Mike, son kez bir maceraya açılıyorlar. Miami'de polis olarak görev yapan ikili, yine bulaşmaması gereken bir olaya bulaşıyor. Modern ve uzman bir polis biriminin yolu Bad Boys ile karşılaşır. Çünkü Miami yeni bir tehlike ile karşı karşıyadır. Uyuşturucu kartelinin başında bulunan Armando Armas'ın yakalanması gerekmektedir. Ancak Armando soğukkanlı ve ünlü bir katildir. Kartele son derece sadıktır ve annesi tarafından Mike'ı öldürmesi için gönderilmiştir.

Bir denizaltı ekibi, suyun altındaki laboratuvarlarında çalışmaktadır. Ancak denizaltında çalışmalarına devam ederken dünya üzerinde büyük bir deprem olur. Bu depremin sonucunda ise binlerce km denizin altında bulunan ekip yaşam mücadelesi vermek zorunda kalacak, karşılarına ummadıkları zorluklar çıkacaktır.

Amacı savaşı durdurmak ve hayat kurtarmak olan Katherine Gun, BM Güvenlik Konseyi'ne karşı düzenlenen yasadışı bir NSA casus operasyonunu gördüğü bir e-mail aracılığıyla İngiliz gazetesi Londra Observer muhabiri Martin Bright'a sızdırır. Bunun ardından Katherine, tutuklanmayla karşı karşıya kalır. İstihbarat çalışanının tutuklanması bu gizli bilgiyi dünya çapında manşetlere taşır. Katherine'i serbest bıraktıracak delili elde etmeye çalışan Martin, Katharine ve Martin'in hayatını büyük bir tehlikeye sokan komployu ortaya çıkarır. Bu süreçte Katherine evliliği ve hayatta kalma mücadelesi için ayakta kalmalıdır

Annesinin zamansız ölümü ile sarsılan Alex, babasıyla olan ilişki de bozulduktan sonra manevi bir boşluğa düşer. Alex, bir metafizik öğrencisidir ve “bilimsel” astral seyahat ile ruhunu görünmeyen bir mekânsal boyuta yansıtmayı öğrenmeye niyetlidir. Astral seyahati denemeye başlayan Alex’in bedeni, dünyaya erişmek isteyen kötü niyetli ruhlar tarafından sarılır. Alex çok geçmeden annesinin karanlık geçmişini öğrenir ve ailenin bu ruhlar tarafından kuşatılan tek üyesi olmadığını öğrenir. Kendini gölgelerden ve kötü niyetli ruhlardan kurtarması için son bir aforoz töreninden geçmelidir. Annesinin psikiyatrının ve görünmeyen varlıkları görebilen Michelle’in yardımını alan Alex, yaşadıklarının aslında bastırılmış geçmişinin bir parçası olduğunu öğrenir.

Yabani, çocuklarını kaybetmenin acısı ile baş etmeye çalışan bir çiftin hayatına odaklanıyor. Çift, hayatlarına yeniden bir yön verebilmek için bir çocuğu evlat edinmeye karar verir. Ancak evlat edindikleri çocuk, çiftin hayatının altüst olmasına neden olur.

Genç bir dağcı olan Aron, Utah yakınlarında büyük bir kaya parçasının arasına sıkışır ve 5 gün boyunca hayatta kalma mücadelesine giren Aron Ralston'un gerçek hikâyesi... 5 gün boyunca kolu kayaya sıkılmış, susuz ve aç kalan Aaron, arkadaşlarını, sevgilisini (Clémence Poésy), ailesini ve yolda kazadan tam önce karşılaştığı iki dağcı kızı (Amber Tamblyn ve Kate Mara) hatırlamaktadır. 5 gün boyunca yaralı halde sıkışıp kalma hali ve içsel sorunlarıyla karşılaşmak zorunda kalan Aaron aynı zamanda cesareti ve kendisini metrelerce derinlikteki bu beladan kurtarmaya yarayacak tüm yönleriyle de yüzleşir ve sonunda kurtulur. Dinamizmini hiç kaybetmeyen film, izleyiciye daha önce hiç yaşamadıkları bir yolculuk vaat ederken hayattaki seçimlerimizle ilgili sıra dışı bir hikâye sunuyor.

Gabe ve Adelaide Wilson, çocukları Zora ve Jason ile birlikte deniz kenarındaki yazlıklarına tatile giderler. Niyetleri orada arkadaşları ile birlikte keyifli vakit geçirmektir. Ancak beklenmeyen misafirler yazlıklarına konuk olduklarında huzurlu hayatları cehenneme dönecektir.

Serinin 4. filmi Ghost Protocol'da, Ethan Hunt'ın maceraları kaldığı yerden devam ediyor.Kremlin Sarayı havaya uçurulmuş ve Rusya "Hayalet Protokolünü" etkinleştirmiştir. Olayın sorumluluğu birileri tarafından Hunt ve ekibine mal edilmiş bu işten sorumlu tutulmaktadır. Hunt, amirinden de yardım alarak işin arkasında olanları ortaya çıkarmak için özel bir ekip kurar. Aynı zamanda hayatta kalabilmek için amansız bir mücadele içerisine girecektir.

Mark Wahlberg eski bir keskin nişancıdır. Bu işleri uzun zaman önce bırakmış olmasına rağmen son bir görev için yeniden geri dönmesi istenir. Fakat kısa zaman içinde aslında bu görevin altında yatan büyük gerçeği farkına varacaktır. Aslında yapılmak istenen Amerikan Başkanı'na bir suikast düzenlemektir.Artık Mark'ın işi ilk zamankinden çok daha zordur. Çünkü bir yandan bu büyük komplonun altında yatan gerçekleri ortaya çıkarmaya çalışacak, bir yandan da Başkan'ı bu korkunç gidişattan korumaya çalışacaktır.Stephen Hunter imzalı Point of Impact kitabından uyarlanan film, Antoine Fuqua imzası taşıyor.

Yıl 2057, insanlık güneşin her geçen gün giderek yok olmasını izlemektedir… Bu insanlığın da yok olması demektir. Dünya’nın son umudu Icarus II adlı bir uzay gemisindeki sekiz kişilik erkek ve kadınlardan oluşan Kaptan Kaneda liderliğindeki ekiptedir. Görevleri güneşi tekrar hareket geçirmesi ve beslemesi beklenen bir nükleer başlığı taşımaktır.Bu yolculuk sırasında Dünya ile radio bağlantıları kesilir. Ekip bundan 7 yıl önce aynı amaçla göreve çıkarılan Icarus I’den değişik sinyaller almaya başlarlar. Yaşadıkları garip bir kaza onları görevlerini bir yana bırakıp hayatları için savaşmak zorunda bırakacaktır. Peki ya hepimizin geleceği...

Gecko biraderler, rüzgarı arkalarına alıp Meksika’nın özgür ortamına doğru bir yolculuğa çıkarlar. Texas’ta sıkı bir soygun yaptıklarından dolayı, ne olur ne olmaz diye bir rahip ve ailesini de yanlarında rehin olarak bulundururlar. Buluşma için bir Meksika barının kapısını aşındırdıklarında başlarına geleceklerden habersizdirler. Mekan kesinlikle vampirlerin içeri alınmadığı barlardan değildir!Quentin Tarantino’nun senaryosunu yazıp başrollerinden birine geçtiği film, Robert Rodriguez'in, El Mariachi ve Desperado filmleriyle başladığı sinema kariyerinin şimdilik en parlak filmlerinden birisi.

Bir inşaat şirketinde başarılı bir kariyeri olan Ivan Locke, işin en önemli gününde kimseye açıklamadığı bir işi tamamlamak üzere şantiyeden ayrılmak durumunda kalır. Yaptığı ufak bir hata hayatına mal olmak üzeredir. Locke, şimdi hayatı boyunca yüzleşmek ve üstesinden gelmek zorunda olduğu sorunlar yüzünden kapana kısılmıştır. "Şark Vaatleri"," Kirli Tatlı Şeyler"in senaryolarına imza atan Steven Knight'ın yazıp yönettiği; Tom Hardy'nin başrolünde olduğu, gerçek zamanlı bu son derece sıra dışı gerilim, bu yılın en çok beklenen filmleri arasında..

11 Eylül 2001'de Manhattan'daki Dünya Ticaret Merkezi kuleleri yerle bir edildikten sonra, yakın dünya tarihini değiştiren bu saldırıyı El-Kaide terör örgütü ve ABD'nin en azılı düşmanlarından biri olduğunu iddia eden Usame Bin Laden üstlenmişti. Önce Afganistan'da başlayan savaş, diğer Orta Doğu ülkelerine de yayıldı ve Pentagon saldırıların bir numaralı sorumlusu olarak gösterdiği Bin Laden'i köşe bucak aramaktan asla vazgeçmedi. Senaryosunun gerçeklere sadık kalarak kaleme alındığı filmde, Bin Laden'in saklandığı yeri tespit eden ve bu timin organizasyonunu yürüten Maya (Jessica Chastain) adlı CIA ajanı, böyle büyük bir operasyon ve bölge için oldukça genç olmasına rağmen, kendisine olan güveni ve üstün istihbarat başarısıyla Bin Laden'in yakalanmasını sağlıyor.

Danny Ocean'ın kız kardeşi Debbie (Sandra Bullock), 5 yıl süren bir hapis döneminden sonra yine akıllanmaz ve eski “ihtişamlı” günlerine geri dönmeyi ister. New York City'de düzenlenecek olan MET Ball gala gecesinde Daphne Kluger’a (Anne Hathaway) Cartier tarafından “ödünç verilmiş” 150 milyon dolarlık gerdanlığını çalmayı planlar ve bunun için de Lou (Cate Blanchett), Rose Weil (Helena Bonham-Carter), Nine Ball (Rihanna), Tammy (Sarah Paulson), Amita (Mindy Kaling) ve Constance (Awkwafina) ile tamamı kadınlardan oluşan bir çete kurar.

Genç bir reklam ajansı çalışanı olan Tom, bir cenaze töreni için şehir dışında bir yolculuğa çıkar. Ölen kişi Tom’un sevgilisi olan Guillame adında bir gençtir; ama Guillame’un ailesinin ilişkilerinden haberi yoktur. Fakat erkek kardeşi Francis’te bir gariplik vardır, sanki Tom ve Guillame’un ilişkilerinden haberdardır. Zira Tom’a beklenmedik hamlelerle psikolojik baskı yapmaya başlar… Genç kuşak sinemacıların yetenekli isimleri arasında gösterilen Xavier Dolan'ın dördüncü uzun metrajlı filminin başrolünde Dolan yer alırken kadroda kendisine Lise Roy, Pierre-Yves Cardinal ve Evelyne Brochu gibi isimler eşlik ediyor.